CEZA HUKUKUNDA MÜDAFİLİK KAVRAMI

CEZA HUKUKUNDA MÜDAFİLİK KAVRAMI


MÜDAFİ NEDİR?

Ceza Muhakemesi Kanunun 2. maddesinde müdafi; ‘’Şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı’’ olarak tanımlanmıştır. Müdafinin, çoğunlukla hukuk yargılamasında karşımıza çıkan vekilden farkı ise şüpheli veya sanığın temsilcisi olmayıp savunmasını yapan avukatı olarak görevini ifa etmesidir. Müdafilik kavramının temelinde savunma hakkının Anayasa ile güvence altına alınması bulunmaktadır. Anayasa’nın 36. maddesi hükmüne göre; ‘’Herkes meşru vasıta ve yollardan yararlanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”. Savunma hakkının Anayasa ile güvence altına alınmasından sebeple müdafiler ceza yargılamasında büyük önem taşımaktadır. Bu durumun en belirgin özelliği; zorunlu müdafiliğin varlığı ve mali durumu yetersiz olan kişilere devlet tarafından ücretsiz avukatlık hizmetinden yararlanma imkânının sunulmasıdır.

 

ZORUNLU MÜDAFİLİK NEDİR?

Şüpheli veya sanık ceza yargılaması sürecinde savunmasını yapacak müdafiyi veya müdafileri seçmekte kural olarak serbesttir. Fakat Ceza Muhakemesi Kanununda belirtilen hallerde sanık veya şüphelinin müdafinin bulunması zorunludur. Zorunlu müdafiliğin gerekmesi halinde, sanık veya şüpheliye işlemin gerçekleştiği kurumun bağlı bulunduğu yer Barosu tarafından müdafi görevlendirilmesi yapılacaktır.

 

HANGİ HALLERDE ZORUNLU MÜDAFİ GÖREVLENDİRİLİR?

Ceza Muhakemesi Kanununun 150. madde hükmünde hangi hallerde zorunlu müdafi görevlendirilmesi yapılacağı belirtilmiştir. Şöyle ki;

1.    Şüpheli veya Sanığın Müdafi Seçebilecek Durumda Olamaması Durumunda Müdafi Görevlendirilir.

Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.

2.    Şüpheli veya Sanığın; Çocuk, Kendisini Savunamayacak Derecede Malul veya Sağır ve Dilsiz Olması Durumlarında Müdafi Görevlendirilir.

Müdafi bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.

3.    Şüpheli veya Sanığın Alt Sınırı Beş Yıldan Fazla Hapis Cezasını Gerektiren Suçlar Sebebiyle Yargılanması Müdafi Görevlendirilir.

Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada şüpheli veya sanığın istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.

 

ZORUNLU MÜDAFİLİK NASIL SONA ERER?

Zorunlu müdafilik farklı durumların vuku bulmasıyla sona erebilir. Öncelikle şüpheli ve sanığın kendi seçmiş olduğu özel müdafi tarafından savunulmayı istemesi halinde zorunlu müdafilik görevi sona erecektir. Bunun yanında baro tarafından görevlendirilen ceza yargılamasının sona ermesiyle de müdafilik görevi sona erecektir.


ŞÜPHELİ VEYA SANIK KAÇ TANE MÜDAFİ SEÇEBİLİR?

Şüpheli veya sanığın müdafi seçimi CMK madde 149 hükmü ile düzenlenmiştir. Bu düzenleme içerisinde ceza yargılaması sürecinde yer alan aşamalarda sanığın müdafi seçimi, kaç müdafinin savunmasını yapacağı gibi hususlar belirlenmiştir.

Kural, şüpheli veya sanığın müdafi seçiminde sınırlama olmamasıdır. Ancak bu durumun iki istisnası mevcuttur. Müdafi sayısındaki birinci sınırlama, soruşturma evresinde ifade almada en çok üç avukat hazır bulunabilmesidir. Müdafi sayısındaki ikinci sınırlama ise örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından yürütülen kovuşturmalarda, duruşmada en çok üç avukatın hazır bulunabilmesidir. Bu istisnai iki durum haricinde şüpheli veya sanığın müdafi seçmesinde herhangi bir sayı sınırlaması bulunmamaktadır.

 İlgili madde hükmü ise şu şekildedir;

‘’(1) Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir; kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir.

(2) Soruşturma evresinde, ifade almada en çok üç avukat hazır bulunabilir. (Ek cümle: 3/10/2016-KHK-676/1 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/1 md.) Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından yürütülen kovuşturmalarda, duruşmada en çok üç avukat hazır bulunabilir.

(3) Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz.’’

 

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp