İFLAS YOLLARI NELERDİR?

İFLAS YOLLARI NELERDİR?


İflas takipli veya takipsiz olarak yapılabilir.

Takipli iflasta,  alacaklı, önce icra dairesine başvurur ve borçluya karşı bir iflâs takibi yapar. Borçluya iflâs ödeme emri gönderilir. Borçlu borcunu ödemezse asliye ticaret mahkemesinde iflâs davası açılır.

Takipsiz iflasta ise, alacaklı veya borçlu, kanunda aranan sebeplerin varlığı halinde doğrudan ticaret mahkemesine başvurularak iflâs davası açılabilir.

 

TAKİPLİ İFLASIN YAPILABİLME YOLLARI NELERDİR?

Takipli iflas, İcra ve İflas Kanunu m. 155-166 hükümlerine göre, genel iflas yolu; m. 167, 171 ve 176 hükümlerine göre, kambiyo senetlerine özgü iflas yolu olmak üzere iki farklı usul ile yapılabilir. Bu ayrım alacaklının alacağını dayandırdığı belgeye göre yapılmaktadır.

Bu usullere geçmeden önce her iki yol bakımından da geçerli olan hususlara değinmekte fayda var. İflâs yoluna başvurulabilmesi için, alacağın para veya teminat alacağı olması gerekmektedir. Takipli iflâsta borçlunun iflâsına karar verilebilmesi için, önce alacaklının icra dairesine takip talebi ile başvurması ve borçluya iflâs ödeme emri göndertmesi gerekmektedir.

 

GENEL İFLAS YOLUYLA TAKİP NASIL YAPILIR?

Bu yol ile takip yapılabilmesi için alacaklının borçludan para alacağının olması ve borcun muaccel olması gerekli ve yeterlidir. Ancak bu yolda, alacaklının alacağını herhangi bir belgeye dayandırması gerekmez.

Alacaklının yetkili icra dairesine başvurup iflâs borçlu hakkında iflas kararı verilmesini istemesiyle süreç başlar. Bunun üzerine icra dairesi, borçluya iflâs ödeme emri gönderir. Bu ödeme emri tebliğ edildikten sonra yedi gün içinde borçlunun borcunu ödemesi üzerine takip son bulur; borçlu borcunu ödemezse alacaklı, yetkili Ticaret Mahkemesinden, İflâs davası açmak suretiyle İflâsa karar verilmesini ister.

İcra ve İflas Kanunu m. 156/3 hükmüne göre borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Bu itiraz dilekçe ile olur. Borçlunun itirazı üzerine takip durur.

İtirazın bertaraf edilmesi için başvurulacak olan mercii, Asliye Ticaret Mahkemesidir. İflâs yolu ile takipte, borçlunun itirazı üzerine duran takibe devam etmek isteyen alacaklının, itirazın kaldırılması ve iflâsa karar verilmesi için borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iflâs davası açması gerekir. Alacaklı bu davayı, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açmalıdır.

İcra ve İflas Kanunu m. 156/4 hükmüne göre, borçlunun iflâs ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde alacaklı, ödeme emri tebliğinden itibaren bir yıl içinde, Ticaret Mahkemesine başvurarak borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini bildirip iflâsına karar verilmesini isteyebilir.

 

GENEL İFLAS YOLUYLA TAKİPTE YETKİLİ İCRA DAİRESİ NERESİDİR?

İcra ve İflas Kanunu m. 154/1 hükmüne göre, iflâs takibinde, tacirin işlemlerini yürüttüğü merkezinin bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir.

Gerçek kişi tacirler bakımından ise kural olarak, ticaret siciline tescil ettirmiş olduğu işletme merkezinin bulunduğu yer, tacirin işlemlerini yürüttüğü merkezdir. Kolektif ve komandit şirketlerin tacir olmayan ortakları aleyhine yapılacak olan iflâs takibinde, ortakların yerleşim yeri icra dairesi yetkilidir. Merkezleri yurtdışında bulunan şirketlere karşı, ülkemizde şubesinin bulunduğu yer, birden fazla şubesi varsa merkez şubenin olduğu yer icra dairesi yetkilidir.

 

KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ İFLAS YOLUYLA TAKİP NASIL YAPILIR?

Kambiyo senetlerine özgü iflas yolu, genel iflas yoluna benzemektedir. Farklı olan yönlerinden bazılarını belirtmek gerekirse; genel iflas yolunda herhangi bir belgenin varlığı şart değilken, kambiyo senetlerine özgü iflas yoluna başvurabilmek için kambiyo senedi niteliğine sahip bir senedin varlığı şarttır. Bununla birlikte kambiyo senetlerine özgü iflas yolunda ödeme emrine itiraz, genel iflas yolu ile takipten farklı olarak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde yapılmalıdır.

 

TAKİPSİZ İFLAS YOLU NEDİR VE BU YOL BAŞVURU İÇİN GEREKEN SEBEPLER NELERDİR?

Takipsiz iflasta alacaklı veya borçlu, kanunda aranan sebeplerin varlığı halinde doğrudan Ticaret Mahkemesine başvurularak iflâs davası açabilmektedir.

Alacaklının bu yola başvurabilmesi için aşağıda belirtilen sebeplerden en az birinin varlığı aranır:

- Borçlunun yerleşim yerinin belli olmaması,

- Borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla kaçması,

- Borçlunun alacaklının haklarını ihlal eden hileli davranışlarda bulunması,

- Borçlunun haciz sırasında mallarını saklaması,

- Borçlunun ödemelerini tatil etmesi,

- Konkordatonun tasdik edilmemesi,

- İlama dayanan alacağın ödenmemesi.

 

Bununla birlikte borçlu da, aciz hâlinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Kural olarak borçlu kendi iflasını istemekte serbest bırakılmış ise de, bazı durumlarda borçlunun iflasını istemesi zorunludur.

Borçlunun iflasını istemekte zorunlu olduğu durumlar şöyledir:

- Alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haczin, borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup, kalanı da muaccel ve vadesi bir sene içinde gelecek diğer borçlarını ödemeye yetişmemesi,

- Sermaye şirketlerinin pasifinin aktifinden fazla hale gelmesi.

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp