MAL REJİMİ DAVALARI

MAL REJİMİ DAVALARI

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 4 çeşit mal rejimi belirlemiştir. Bunlar; Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi,  Mal Ayrılığı Rejimi, Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi ve Mal Ortaklığı Rejimidir. Eşlerin Kanunda belirtilmiş olan mal rejimi türlerinden farklı bir mal rejimi türü oluşturması ve bunu uygulaması mümkün değildir. Eğer eşler kendi aralarında bir sözleşme akdeder veya evlenme başvurusu anında bir mal rejimi seçerlerse seçmiş oldukları mal rejimi uygulanır. Ancak eşler evlenme başvurusu sırasında herhangi bir mal rejimini seçtiklerini belirtmez ve daha sonrasında da mal rejimi sözleşmesi imzalamaz ise yasal mal rejimi olan Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi uygulanır.

Mal rejimi sözleşmesinin geçerli olması için noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılması yeterlidir. Ya da yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi
evlenme başvurusu sırasında evlenme memurluğuna hangi mal rejimini seçtiklerini bildirerek de mal rejimini seçilebilir.

Mal rejimi sözleşmesi; eşlerden birinin ölümüyle, eşlerin kanunda gösterilen başka bir mal rejimini kabulüyle, mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesiyle veya hâkim tarafından mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinden birinin gerçekleşmesiyle sona erecektir. Boşanmanın anlaşmalı boşanma şeklinde gerçekleşmesi halinde eşlerin mal rejiminin tasfiyesine yönelik konularda anlaşmaya varmaları zorunlu değildir. Eşler boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde mal paylaşımı davası açabilmektedirler.

Mal rejiminden kaynaklı sorunların çözümüne yönelik 4 çeşit mal rejimi davası vardır. Bunlardan Olağanüstü mal rejimine (mal ayrılığı) geçiş davası maktu yargılama harcı ve maktu vekâlet ücretine tabidir. Çünkü bu dava ile bir alacak talep edilmemekte, mal rejimi türünde değişikliğe gidilmektedir. Mal rejiminin değiştirilerek mal ayrılığına çevrilmesinin talep edilmesi olağanüstü mal rejimine (mal ayrılığı) geçiş davasının konusunu oluşturur. Haklı bir sebep varsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilecektir.

Katkı Payı Alacağı Davası, Değer Artış Payı Alacağı Davası ve Artık Değere Katılma Alacağı Davaları nitelikleri gereği bir alacağın tahsili amacıyla açıldığından nispi harç ve nispi vekâlet ücretine tabi davalardır. 2002 yılında değişen Türk Medeni Kanunu öncesinde katkı iddiası ile; dava konusu malın alınması, onarılması, iyileştirilmesi, korunması ve benzer amaçlar için harcanan para, emek, malzeme katkı payı alacağı davasının konusunu oluşturur. 2002 yılında değişen Türk Medeni Kanunu sonrasında davalının mülkiyetinde bulunan bir malın edinilmesi, iyileştirmesi veya korunmasında hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunduğunu ileri sürerek “katkıya dayalı” para alacağı talebinde bulunulması değer artış payı alacağı davasının konusunu oluşturur.

Artık değere katılma alacağı davası edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerin veya onların yasal mirasçılarının mal rejimi sona erdiğinde birbirlerinden talep edebilecekleri kişisel hakka dayalı para alacağına yönelik bir davadır. 2002 yılında değişen Türk Medeni Kanunu öncesi ve sonrası fark etmeksizin edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin veya onların yasal mirasçılarının mal rejimi sona erdiğinde birbirlerinden talep edebilecekleri kişisel hakka dayalı para alacağını artık değere katılma alacağı davasının konusunu oluşturur. Boşanma ile açılan artık değere katılma davasının zaman aşımı süresi boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıldır.

Önemle belirtmek isteriz ki; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019 tarihi itibariyle eski uygulamasından dönerek mal rejimine ilişkin dava açma süresinin başlangıcında değişikliğe gitmiştir. Zamanaşımı süresinin artık yabancı mahkemenin boşanmaya dair kararının o ülkede kesinleştiği tarihten değil, Türkiye’de tanıma ve tenfizine karar verilmesiyle işlemeye başlayacağını kabul etmektedir.

 

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp