ÇOCUK KORUMA KANUNUNA GÖRE VERİLEN KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER

ÇOCUK KORUMA KANUNUNA GÖRE VERİLEN KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER

 

Çocuk Haklarına İlişkin Evrensel Nitelikteki Düzenlemeler

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye’de dâhil 196 ülke tarafından, 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Sözleşme 27 Ocak 1995'te Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Taraf ülkeler işbu sözleşme ile;

’Her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.’’ demek suretiyle ayrımcılık ilkesini,

- ’Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.’’ demek suretiyle çocuğun üstün yararı ilkesini,

’Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler. Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.’’ demek suretiyle çocuğun yaşama ve gelişme hakkı ilkesini,

’Çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır.’’ demek suretiyle çocuğun katılım hakkı ilkesini,

kabul etmişlerdir. Sözleşmede yer alan yol gösterici nitelikteki bu ilkeler, taraf devletlerin yerine getirmesi gereken yükümlülükler olarak kabul edilir.

Sözleşmeyi imzalayan ülkelerin sözleşmeyi yerine getirip getirmediğini ise 18 bağımsız uzmandan oluşan Çocuk Hakları Komitesi denetler.

 

Çocuk Haklarına İlişkin Türkiye Cumhuriyetindeki Düzenlemeler

Ülkemizde çocuk haklarına ilişkin Anayasa’nın Kanun Önünde Eşitlik başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrasında çocuklar için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacağı hüküm altına alınmıştır. İşbu madde ile çocuklara tanınan pozitif ayrımcılık sayesinde gerçek eşitliğin uygulanması sağlanmıştır. Anayasa ile çocuklara tanınan bu imtiyaz sayesinde, kanunlar aracılığıyla lehe düzenlemeler yapılabilecek zemin oluşturulmuştur. Çocuk haklarının korunmasına ilişkin hükümler tek bir kanunda düzenlenmemiş olup pek çok kanun içerisinde yer almaktadır.  

5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile  korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

 

ÇOCUK KORUMA KANUNA ESAS TEŞKİL EDEN TEMEL İLKELER NELERDİR?

Çocuk Koruma Kanununda, çocuğun haklarının korunması amacıyla bazı temel ilkelere yer verilmiştir. Kanununun uygulamasında aşağıda yer alan ilkeler gözetilir;

-          Çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması,

-          Çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi,

-          Çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tâbi tutulmaması,

-          Çocuk ve ailesi bilgilendirilmek suretiyle karar sürecine katılımlarının sağlanması,

-          Çocuğun, ailesinin, ilgililerin, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde çalışmaları,

-          İnsan haklarına dayalı, adil, etkili ve süratli bir usûl izlenmesi,

-          Soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam gösterilmesi,

-          Kararların alınmasında ve uygulanmasında, çocuğun yaşına ve gelişimine uygun eğitimini ve öğrenimini, kişiliğini ve toplumsal sorumluluğunu geliştirmesinin desteklenmesi,

-          Çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çare olarak başvurulması,

-        Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare olarak görülmesi, kararların verilmesinde ve uygulanmasında toplumsal sorumluluğun paylaşılmasının sağlanması,

-          Çocukların bakılıp gözetildiği, tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda yetişkinlerden ayrı tutulmaları,

-          Çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde, yargılama ve kararların yerine getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemler alınması ilkeleri gözetilir.

 

ÇOCUK KORUMA KANUNUNA GÖRE KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER NELERDİR?

Çocuk Koruma Kanununda, daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişi çocuk olarak kabul edilir. Kanunda koruyucu ve destekleyici tedbirlerin çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik; danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularına ilişkin alınabileceği sayılmıştır.

a)    Danışmanlık tedbiri: Çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye yönelik alınan tedbirdir. Tedbirin uygulamasındaki amaç çocuğun ailesinden ayrılmadan korunmasını sağlamak, çocuğu ve bakımından sorumlu kişileri desteklemek ve bilgilendirmektir.

b)   Eğitim tedbiri: Çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine yönelik alınan tedbirdir.

c)    Bakım tedbiri: Çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine yönelik alınan tedbirdir.

d)   Sağlık tedbiri: Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına yönelik alınan tedbirdir.

e)    Barınma tedbiri: Barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya yönelik alınan tedbirdir.

Çocuk hakkında barınma tedbiri uygulanması durumunda, çocuğun talebi hâlinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur.

Çocuğun tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla birlikte veli veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin desteklenmesi suretiyle tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması hâlinde; çocuk, bu kişilere teslim edilir. Yine bu durumda çocuk hakkında diğer koruyucu ve destekleyici tedbirlerden birisine de karar verilebilir.

 

ÇOCUK KORUMA KANUNUNA GÖRE KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİR KARARLARI VERİLMESİ NASIL OLUR?

Çocuk hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilebilmesi için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna başvurabilir. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhâl yapar.

Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya resen çocuk hâkimi tarafından alınabilir. Tedbir kararı verilmeden önce çocuk hakkında sosyal inceleme yaptırılabilir. Hâkim tarafından birden fazla tedbire karar verilebilir ve tedbirin türü kararda gösterilir.  

Hâkim tarafından hakkında tedbire karar verilen çocuğun denetim altına alınmasına da karar verilebilir. Hâkim, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak koruyucu ve destekleyici tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verebilir. Çocuğun on sekiz yaşın doldurulmasıyla birlikte tedbir kararları kendiliğinden sona erer. Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak suretiyle tedbirin uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar verebilir.

 

ACİL KORUMA KARARI NASIL ALINIR?

Derhâl korunma altına alınmasını gerektiren bir durumun varlığı hâlinde çocuk, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından bakım ve gözetim altına alındıktan sonra acil korunma kararının alınması için Kurum tarafından çocuğun Kuruma geldiği tarihten itibaren en geç 5 gün içinde çocuk hâkimine müracaat edilir. Hâkim tarafından, 3 gün içinde talep hakkında karar verilir. Hâkim, çocuğun bulunduğu yerin gizli tutulmasına ve gerektiğinde kişisel ilişkinin tesisine karar verebilir.

Acil korunma kararı en fazla 30 günlük süre ile sınırlı olmak üzere verilebilir. Bu süre içinde Kurumca çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır. Kurum, yaptığı inceleme sonucunda, tedbir kararı alınmasının gerekmediği sonucuna varırsa bu yöndeki görüşünü ve sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir. Çocuğun, ailesine teslim edilip edilmeyeceğine veya uygun görülen başkaca bir tedbire hâkim tarafından karar verilir.

Kurum, çocuk hakkında tedbir kararı alınması gerektiği sonucuna varırsa hâkimden koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilmesini talep eder.

 

ÇOCUK KORUMA KANUNUNA GÖRE BAKIM VE BARINMA KARARLARI NASIL YERİNE GETİRİLİR?

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından, kendisine intikal eden olaylarda gerekli önlemler derhâl alınarak çocuk, resmî veya özel kuruluşlara yerleştirilir.

 

ÇOCUK KORUMA KANUNUNA GÖRE VERİLEN KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİR KARARLARINA İTİRAZ EDİLEBİLİR Mİ?

Çocuk hâkimi tarafından çocuk hakkında; danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularına ilişkin verilen tedbir kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz, en yakın çocuk mahkemesine yapılır.

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp