Çek, ticari hayatta geniş bir kullanım alanına sahip, bir bankaya hitaben yazılan, Türk Ticaret Kanunu’nun 780. maddesinde öngörülen unsurlardan oluşan ödeme aracı niteliğinde bir kıymetli evrak türüdür. Kambiyo senetlerinden biri olan çeke ilişkin özel hükümler Çek Kanununda yer almaktadır.
HANGİ DURUMLARDA ÇEK ZİYAI VE İPTALİ DAVASI AÇILABİLİR?
Çekin meşru
hamilinin rızası dışında elinden çıkması, çalınması, kaybolması, yırtılması,
yanması veya başka bir şekilde zayi olması gibi durumlarda çekin zayi olması
gündeme gelir. Özetle çekin muhataba ibraz edilemeyecek durumlarda tahrifata
uğraması çekin zayi olduğu anlamına gelmektedir. Bu gibi durumlarda çek iptali
davası açılmalıdır. Aksi halde hak sahibi olan kişinin sorumluluğu gündeme
geleceğinden hak kayıpları yaşanabilir.
Çekin zayi olması halinde, çek
üzerinde hak sahibi olan kişi, Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çekin iptali davası
açmalıdır. Çek iptali davasını kimin açabileceği Türk Ticaret Kanununun 651. madde 2. fıkrasında düzenlenmiş olup
ilgili madde hükmü şu şekildedir; “Kıymetli evrakın zayi olduğu veya
zıyanın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin
iptaline karar verilmesini isteyebilir.”
Çek iptali davasının keşideci
tarafından açılamayacağına ilişkin Yargıtay kararları mevcuttur. Bu nedenle
uygulamada da keşideci tarafından açılan çek iptali davaları reddedilmektedir.
YARGITAY 11.H.D. E.2014/6648
K.2014/12228 T. 26.06.2014 : “Dava, çek iptali istemine
ilişkin olup, TTK’nın 651. maddesi uyarınca çek iptali davasını ancak hamil
açabilir, keşideci açamaz.”
YARGITAY 11.H.D. E.2005/13399
K.2007/437 T.18.01.2007 : “651. maddenin 2. Fıkrasında yer
alan “zayi olduğu […] anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi” demektedir.
759. Maddenin 2. Fıkrası da “poliçe elinde iken zıyaa uğradığını” demektedir.
Buradan çekin hamilini anlamak gerekecektir. Dolayısıyla bu davayı ancak çekin
hamili açabilecek, çeki keşide eden (düzenleyen) ya da bir 3. kişi tarafından
bu dava açılamayacaktır.”
Çekin zayi olduğu anda iptal
davası açabilmek için çekin meşru hamili olunmalıdır. Kanunda hak sahibinin
çekin hamili olduğuna ilişkin ispatı nasıl yapacağına ilişkin açık bir
düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle Yargıtay uygulamada yaklaşık
ispat şartını aramakta ve
yeterli görmektedir. Çekin fotokopisinin ya da çeke ilişkin hak
sahipliğinin gösterilebildiği bir işlemin mahkemeye sunulması halinde yaklaşık
ispatın gerçekleştiği kabul edilir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E.
2016/3882 K. 2017/6192 T. 15.11.2017 : “...Esasen hasımsız olarak
açılan bu davada iptal talebinde bulunan şahsın ispat etmesi gereken husus
zilyedi bulunduğu çekin rizası hilafına elinden çıkmasıdır. Ancak, iptal
davasında kesin ispat aranmayıp çekin kaybolduğunun "kuvvetle muhtemel" olduğunu göstermesi yeterlidir.
Davacı, çeklerin lehtarı ve
hamili olduğunu ileri sürerek iptalini talep ettiği çeklere dair bilgileri
mahkemeye bildirmiştir. Davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi
sebebiyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir.
Kaldı ki, dosya kapsamında davacının iddiasının aksini kanıtlayacak somut bir
delil bulunmamaktadır.”
ÇEK İPATLİ DAVASINDA ÖDEME YASAĞI TALEP EDİLEBİLİR Mİ?
Çekin zayi olması durumunda iptal
davasını açan ve hak sahibi olduğunu iddia eden hamil, davanın devam ettiği süreçte çekin
kullanılması, telafisi güç veya imkânsız sonuçlar doğmasına sebep olabileceğinden
mahkemeden davaya konu çeke ilişkin ödeme yasağı talep edebilecektir. Ödeme
yasağı talebinde çek bedelinin %15 i kadarının teminat olarak mahkeme veznesine
yatırılması veya teminat mektubu olarak sunulması gerekmektedir.
Çekin zayi nedeniyle iptali için
TTK 35. maddeye göre Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde 3 defa ilan edilmesi
gerekecektir.
ÇEK İPTALİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİLİ MAHEKME NERESİDİR?
Çek iptali davalarında görevli
mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili mahkeme ise ödeme yeri veya
hamilin yerleşim yerindeki mahkemedir. Çek iptali davası çekişmesiz yargı
işlerinden olduğundan davalı taraf yoktur.