Kamu davasına katılma, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun, “Mağdur, Şikâyetçi, Malen Sorumlu, Katılan” başlıklı
dördüncü kitabının, “Kamu Davasına
Katılma” başlıklı ikinci kısımda, 237. madde hükmü ve devamında
düzenlemektedir. Davaya katılma, suçtan
zarar gören kişinin, Cumhuriyet savcısının açtığı kamu davasında, Cumhuriyet
savcısının yanında yer alması olarak tanımlanabilir. Kamu davasına
katılma talebinin yetkili makam tarafından kabul edilmesi halinde, katılma
talebinde bulunan kişiye, katılan diğer bir deyişle müdahil denir.
DAVAYA
KİMLER KATILABİLİR?
Ceza yargılamasında mağdurun geniş anlamda devlet ve toplum olduğu
kabul edildiğinden her suç adına kovuşturma
yapılması asıldır. Kovuşturma yapılabilmesi için katılan olup olmadığına
bakılmaz. Ancak her suçtan etkilenen veya zarar gören kişiler olabilir. Bu
nedenle suçtan zarar gören kişinin, kovuşturmanın her aşamasında kamu davasına müdahalesi
yani davaya katılması mümkündür.
Madde 237 – (1) Mağdur, suçtan
zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece
mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar
şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler.
(2)
Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk
derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma
istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara
bağlanır.
Kanun ile davaya katılma hakkına sahip olan mağdur; doğrudan doğruya suçtan zarar görerek suça konu fiil ile
hakkı ihlal edilen kişidir. Suçtan zarar
gören kavramıyla ise, suçun sonuçlarından doğrudan ve gerçekten etkilenen gerçek veya tüzel kişidir. Dolaylı ve
varsayım ile talep edilen katılma talepleri bu nedenle kabul edilmeyecektir. Örnekleyecek
olursak, trafik kazası neticesinde ölen kişi mağdur olurken, ölen kişinin yakınları
suçtan zarar gören kişilerdir.
Özel kanunlar ile ceza
davasına katılma hakkı tanınan bazı kurumlar bulunmaktadır. Bu gibi
durumların mevcudiyetinde kurumun suç sebebiyle zarar görüp görmediği
değerlendirilmeden davaya katılma talepleri kabul edilecektir.
Dördüncü olarak kamu davasında katılma hakkı olanlar, malen sorumlu kişilerdir. Malen sorumlu
kavramı; yargılama konusu suçun hükme bağlanması ve bunun kesinleşmesinden
sonra, maddî ve malî sorumluluk taşıyarak hükmün sonuçlarından etkilenecek veya
bunlara katlanacak kişileri ifade eder. Örnekleyecek olursak, trafik kazası
neticesinde birinin yaralanmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla şoför hakkında
açılan ceza davasına, şoförün işvereni ya da aracın sahibi olan kişi de davaya
katılabilecektir.
Kanunla davaya katılacak olan kişinin ehliyetine dair herhangi bir
kısıtlama yapılmadığından, ayırt etme
gücüne yani, katılmanın doğuracağı hukuki
sonuçları algılama yeteneğine sahip kişiler katılma talebinde bulunabilir. Katılma
talebinde bulunabilme hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olması sebebiyle
ergin olmayanlar da ayırt etme gücüne sahip olmak kaydıyla bizzat kamu davasına
katılma talebinde bulunabilirler.
DAVAYA
KATILMA TALEBİ NASIL YAPILIR?
Kamu davasına katılma talebi, iddianamenin kabulünden başlayarak
kovuşturma süresince ilk derece mahkemesi tarafından hüküm verilinceye kadar
her zaman yapılabilir. Soruşturma
evresinde ise katılma talebinde bulunulamaz.
Kanun yolu muhakemesinde de davaya katılma isteğinde bulunulamaz.
Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu
başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır.
MAĞDUR
DAVAYA KATILMAK ZORUNDA MI?
Ceza yargılamasının açılması ve yürütülmesi devlet tekelinde
olduğundan her suç kamu adına kovuşturulur. Yargılamanın gerçekleştirilirken
mağdurun davaya katılma talebi olup olmadığına bakılmaz. Ancak suçtan zarar
gören herkes kamu davasının görüldüğü mahkemeye duruşmada sözlü olarak veya bir
dilekçe ile mahkemeye sunarak katılma talebinde bulunabilir.
KATILANIN
HAKLARI NELERDİR?
Mahkeme tarafından katılma istemi kabul edilen mağdur veya suçtan
zarar gören, cinsel saldırı suçu ile
alt sınırı beş yıldan fazla hapis
cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteyebilir.
Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya kendisini
savunamayacak derecede akıl hastası olması halinde istem aranmaksızın baro
tarafından avukat görevlendirilmesi yapılır.
Mahkeme tarafından katılma istemi kabul edilen mağdur veya suçtan
zarar görenin kanun yollarına başvurma ve
başvuruyu geri alma hakkı vardır. Katılan, Cumhuriyet savcısına bağlı
olmaksızın ona tanınan süre içerisinde kanun yollarına başvurabilir.
Katılan, mahkeme tarafından yapılan duruşmalara katılabilme,
yargılamaya yön verme hakkına da sahiptir. Delillerini, beyanlarını,
iddialarını, tanık dinletme taleplerini mahkemeye sunabilir ve dosyadan örnek
alabilir.
KATILMANIN
DAVAYA ETKİSİ NEDİR? KATILMADAN ÖNCEKİ KARARLARA İTİRAZ EDİLEBİLİR Mİ?
Katılma hakkı olan kişinin davaya katılması davayı durdurmaz veya gecikmesine
sebebiyet vermez. Tarihi belirlenmiş olan duruşma ve yargılama usulüne
ilişkin diğer işlemler vaktin darlığından dolayı katılan kimse çağrılamayacak
veya kendisine haber verilemeyecek olsa bile belirli gününde yapılır. Davanın
açılmasını ve yürütülmesini Cumhuriyet savcısı sağladığınsan böyle bir
düzenleme yoluna gidilmiştir.
Yine aynı sebepten ötürü katılmadan önce verilmiş olan kararların
katılana tebliğ edilmesi gerekmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Katılanın bu
kararlara karşı kanun yoluna başvurabilmesi için Cumhuriyet savcısı için
öngörülen süre içerisinde başvuruda bulunması gerekir. Aksi halde katılan
başvuru hakkını kaybeder.
KATILMA
HANGİ HALLERDE HÜKÜMSÜZ KALIR?
Asli olarak Cumhuriyet savcısı tarafından açılan kamu davasının
sona ermesi halinde, tali nitelikte olan katılma davası da hükümsüz kalmak
suretiyle sona erecektir. Aynı zamanda katılanın katılmadan vazgeçmesi yani katılma davasının geri alınması halinde
de katılma hükümsüz kalacaktır. Yine katılanın ölümü veya şikâyetinden vazgeçmesi halinde de katılan sıfatı sona erecektir.