Evlilik birliği sona eren eşlerden velayet hakkına sahip olmayan
ya da çocuk kendisinden alınmış olan anne ve babaya belirlenen zaman
dilimlerinde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı tanınmıştır. Kişisel ilişki
kurma hakkı velayet hakkı gibi kapsayıcı olmayıp çocuğun yaşamına müdahale etme
hakkı tanımaz. Bu hak ile anne veya babanın çocukla duygusal ilişki kurması ve
ailesine yabancılaşmaması amaçlanır. Özetle kişisel ilişki kurma hakkı anne
veya babanın belirli gün ve saatlerde çocukla özlem giderme, birbirleri ile
görüşme, yaşamlarından haberdar olma imkânı tanır.
Kişisel ilişkinin kurulmasında hem iç hukuk hem de uluslararası
hukuk kapsamında öncelikle çocuğun yararı gözetilir. Çocuğun yararı ile
başkasının haklarının çatışması halinde hâkim çocuğun yararına göre karar
verecektir. Çocuğun yararı gözetilirken çocuğun; psikolojik, ruhsal, fiziksel,
ahlaki ve sosyal gelişimine etki eden her türlü etkene dikkat edilir ve çocuğun
yararı anne babanın yararının üzerinde tutulur.
Kişisel ilişki kurulmadan önce hâkim, kendini ifade edebilen
çocuğu gerektiğinde uzmanlardan da yardım alarak, usulüne uygun şekilde
dinlemelidir. Ancak çocuğun istekleri ile bağlı değildir. Uygulamada boşanma
davalarında velâyetin anne ya da babaya verilmesi konusunda belli bir yaştaki
çocukların görüşü alınmaktadır.
Çocukla kişisel ilişki kurma hakkı ancak mahkemece hüküm altına
alınmışsa velâyet hakkına sahip veya çocuğu yanında bulunduran kişilere karşı
ileri sürebilir. Mahkemece alınmış bir karar yoksa velâyet hakkına sahip olan
veya çocuğu yanında bulunduran kişinin rızası varsa çocukla kişisel ilişki
kurulması mümkündür.
Hâkim gerekli görmesi halinde çocukla kişisel ilişkiyi kurulacak
ancak anne ya da babanın çocukla görüşmesi sırasında yalnız bırakılmamasına
hükmedilecektir. Çünkü çocukla kişisel ilişki kurulması asıl olduğundan çocuğun
yararı gözetilerek kişisel ilişkinin kaldırılması son çare olarak uygulanır.
TMK madde 326 hükmünde de düzenlendiği gibi; ‘’Kişisel ilişki
kurulmasıyla ilgili bütün düzenlemelerde çocuğun oturduğu yer mahkemesi de
yetkilidir.’’ Buna ek olarak anne ve babanın boşanma davası görülüyor ise
işbu mahkemeler de çocukla kişisel ilişki kurulması konusunda yetkili
mahkemelerdir.
ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI HAKKINA SAHİP OLANLAR
1.
ANNE VE BABA
Türk Medeni Kanunu’nun 323. maddesine göre; ‘’Ana ve babadan
her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile
uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir.’’ denilmektedir.
Velâyet hakkına sahip olmayan ya da çocuk kendisine bırakılmayan anne
ya da baba, çocukla görüşme, alıp gezdirme, yedirip içirme, giydirme hakkına
sahip olduğu gibi, çocuğun günlük problemlerinde, hastalığında, zor
durumlarında da ona destek olmalıdır. Bu ilişkinin kapsamı, çocuğun yapısına,
sağlık durumuna ve diğer özel durumlarına göre değişir. İlişki çocuğun yararı nedeniyledir
ve çocuğun yararı ile sınırlı olarak anne ya da baba ile kurulur.
2.
ÜÇÜNCÜ KİŞİLER
Yeni TMK ile çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı ana baba dışında
üçüncü kişilere de tanınmıştır. Üçüncü kişilere de çocuk ile kişisel ilişki
kurulması hakkı tanınabilmesi için yine çocuğun yararına olup olmadığına
bakılacaktır. Bu hakkın uygulamada çoğunlukla hısımlara, çocuğun büyükanne ve
büyükbabasına tanınmaktadır. Ancak bu hakkın sadece hısımlar ile
sınırlandırılmış olmadığını da belirtmek isteriz.
Türk Medeni Kanunu’nun 325. maddesine göre; ‘’Olağanüstü
haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel
ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da
tanınabilir.’’ şeklinde düzenleme yapılmıştır. Madde metninden de anlaşıldığı
üzere üçüncü kişilere bu hakkın tanınabilmesi için olağan dışı bir durumun
bulunması ve kişisel ilişkinin çocuğun yararına hizmet etmesi koşullarının
mevcudiyeti aranır.
3.
ÇOCUK
İşbu kurum çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı olarak bilinse de bu hak sadece anne, baba ve üçüncü kişilere tanınan bir hak olmayıp, aynı zamanda çocuğunda hakkıdır. BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 9/3 maddesi ve Anayasamızın 90. Maddesi dikkate alındığında, ‘’Çocuk yanında bulunmadığı ana ve babasıyla veya her biriyle kişisel ilişki kurma hakkına sahiptir.’’ Bu kapsamda çocuk, kişisel ilişki kurulmasını talep edebileceği gibi kurulmuş olan kişisel ilişkinin değiştirilmesini de talep edebilir.