Tapu kütüğünde kayıtlı taşınmazlarla ilgili olarak yapılan hukuki
işlemlerde, sözleşmenin yapıldığı sırada tarafların fiil ehliyetine sahip
olmaları gerekir (TMK md.9). Medeni Kanuna göre ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti
vardır. Temyiz kudreti; bireyin davranışlarının, eylem ve işlemlerinin
sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme gücüdür.
Fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yaptığı gayrimenkul devir ve temlik
işlemleri hukuken yok hükmünde olup, bu geçersizliğin açılacak tapu iptal ve
tescil davası ile ileri sürülmesi gerekmektedir. Bu davalar kayıt maliki
görünen kişilere karşı herhangi bir süre koşulu olmaksızın her zaman
açılabilir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, fiil ehliyeti
bulunmayan kişi ile gayrimenkulün devri için sözleşme yapan kişi iyi niyetli olsa dahi temlik işlemi
mutlak butlanla batıldır ve hukuki sonuç doğurmaz.
Tapu iptal ve tescil davasının dayanağı davalının temyiz kudretine sahip olmayan
kişiden taşınmaz satın aldığı iddiası olduğunda, 4721 sayılı Türk Medeni
Kanunu’nun 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayrım gücü bulunmayan
kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık
durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından,
karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmaz. Bu ilke 11.6.1941
tarih 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da aynen
benimsenmiştir. Ancak taşınmazı ilk temlik alan kişiden satın alan 2. el
konumundaki iyi niyetli kişilerin kazanımı korunacaktır. (TMK m.2, 1023, 1024,
1025)
Ehliyetsizlik nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında şu
araştırmalar yapılmalıdır;
-
Öncelikle tarafların gösterdiği tüm
deliller toplanmalıdır.
-
Taraf tanıklarından ehliyet
olgusuna ilişkin ayrıntılı, açıklayıcı somut bilgiler alınmalıdır.
-
Ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ilişkin doktor raporları, hasta
gözlem (müşahede) kâğıtları, reçeteler, film grafikleri gibi tüm tıbbi belgeler temin edilmelidir.
- Ehliyetsizlik ve temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı,
akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi biyolojik nedenlerin yanı sıra bilinç, idrak,
irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan kişilerde yapılacak gözlem
ve tetkiklerin hâkimlik mesleğinin dışında özel ve tıbbi teknik bilgi
gerektirmesi sebebiyle kişilerin hukuki işlem anında fiil ehliyeti bulunup
bulunmadığının tıbbi bilimsel bir rapor
ile belgelenmelidir.
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi kişinin ehliyet durumuna ilişkin tıbbi
rapor hazırlama konusunda en uzman kuruluştur.