Estetik davalarının vekâlet sözleşmesi mi yoksa eser sözleşmesi mi olduğu konusunda doktrinsel tartışmalar olsa da hukuk uygulamalarında Eser Sözleşmesi olarak kabul edilen bir dava türleridir. Böyle kabul edilmesinin etkisi ise hekimin sonucu taahhüt etmesi ve o sonucun elde edilmemesinin sonucundan ise tazminat anlamında sorumlu olmasıdır.
AYDINLATILMIŞ
ONAM
Estetik işlemlerde her ne kadar sonuç taahhüdü var desek de bu
işlemler de tıpkı diğer tıbbi işlemler gibi bazen riskli olabilir ve çeşitli komplikasyonlar
meydana gelebilir. Bu nedenle tıpkı hastalık tedavilerindeki gibi istenen
netice elde edilemeyebilir. Ancak bu noktada hekimin sorumluluktan
kurtulabilmesi için öncelikle hastanın aydınlatılmış onamını almış olması,
sonra da özen yükümlülüğüne uygun hareket etmiş olması gerekmektedir. Aksi
halde eser sözleşmesinde edimin ayıplı ifası gündeme gelmekte ve bu ayıplı ifa
nedeniyle hekimin tazminat sorumluluğu doğmaktadır.
MADDİ
VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Hekim herhangi bir tedavide sonuç taahhüdünde bulunamasa da tedavide
gerekli özeni gösterme yükümlülüğü altındadır. Estetik operasyonları ise bu anlamda
diğer tıbbi işlemlerden ayrılır. Burada hekimin hastanın istediği; burnu, memeyi
ya da dişi yapma borcu doğmaktadır. Dolayısıyla elde edilemeyen sonuçlardan
dolayı hastalar maddi ve manevi tazminat yoluna gidebilirler. Estetik operasyonlardan
kaynaklı işbu davaları Tüketici Mahkemeleri’nde açılması gerekmektedir.
ESTETİK
DAVASI ÖNCESİ ARABULUCUYA BAŞVURMA ZORUNLULUĞU
28.07.2020 tarihi itibariyle mahkemelerde açılacak estetik
davalarında arabulucuya gitme dava şartı haline getirilmiştir. Dolayısıyla
kişiler mahkemelerde dava yoluna gitmeden evvel kendilerine atanan arabulucu
aracılığıyla anlaşmaya çalışacaklardır. Taraflar miktar konusunda vs. anlaşabilirse
dava açılmadan konu kapanmış olacak ve bu tutanakta yer alacaktır.
ESTETİK
DAVASI ÖNCESİ TÜKETİCİ HAKEM HEYETİNE BAŞVURMA ZORUNLULUĞU
Estetik davalarında davacı tarafından talep edilen miktar Tüketici
Hakem Heyeti sınırı altında ise arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamakta
olup doğrudan Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurmak mümkün olacaktır. 11.330 TL’nin
altındaki uyuşmazlıklar için Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmak yeterlidir. Söz
konusu parasal sınırlar 01.01.2021 tarihinden
geçerli olmak üzere uygulanacaktır.
11.330 TL‘nin üzerindeki uyuşmazlıklar için ise Tüketici hakem
heyetlerine başvuru yapılamaz. Söz konusu uyuşmazlıklar için Tüketici
mahkemelerine, Tüketici mahkemeleri bulunmayan yerlerde ise asliye hukuk
mahkemelerine başvuru yapılması gerekmektedir.
Tüketici hakem heyetlerine ise şahsen veya avukat aracılığıyla; elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda e-Devlet kapısı üzerinden ve Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS) üzerinden https://tuketicisikayeti.ticaret.gov.tr linki ile başvuru yapılabilmektedir.