İflâs, iflâs organlarınca, alacaklılar alacağını tahsil
edebilsin diye borçlunun malvarlığının tümü üzerinde gerçekleştirilen bir tasfiye
usulüdür. İflas yoluyla takip, iflasa tabi kişiler için yapılabilecek olup
bu takibin yapılabilmesi, asıl olarak alacaklılara tanınmış bir yoldur. Bununla birlikte bazı şartların varlığı halinde
borçlu da kendisinin iflasını isteyebilecektir.
BORÇLUNUN İFLASINA
KARAR VERİLEBİLMESİ İÇİN TÜM MALVARLIĞININ TÜKENMESİ GEREKİR Mİ?
Hayır, gerekmez. Borçlu, borcunu karşılayabilecek miktarda
malvarlığı bulunsa dahi, borcunu süresi içinde ödememişse, diğer şartların da
oluşması durumunda hakkında iflâs kararının verilmesi talep edilebilir.
HAKKINDA İFLAS KARARI
VERİLEN KİŞİ İÇİN DİĞER ALACAKLILARIN DA AYRICA TAKİP BAŞLATMASI GEREKİR Mİ?
Hayır, gerekmez. Borçlu hakkında, alacaklılardan birisinin
isteği üzerine iflâs kararı verilmişse, diğer alacaklıların alacaklarını
isteyebilmesi için ayrıca takip yapmasına gerek yoktur. Borçlu hakkında iflâs
kararı verilmişse, tüm alacaklılar alacaklarını, hakkında iflâs kararı
verilmiş olan borçlunun malvarlığından isteyebilirler.
İFLASA TABİ BORÇLU
HACİZ YOLUYLA DA TAKİP EDİLEBİLİR Mİ?
İflâsa tâbi bir borçluya karşı alacaklının, iflâs yoluyla
takip yapabilmesi mümkün olduğu gibi haciz yoluyla takip yapabilmesi de
mümkündür. Hatta bu yollardan birini seçmiş ve takibe başlamış olan alacaklı,
İcra ve İflas Kanunu m. 43 hükmüne göre, bir defaya mahsus olmak üzere,
başlamış olduğu takip yolunu değiştirerek, diğer yola başvurabilmesi de
mümkündür.
KİMLER İFLASA TABİDİR?
İflasa tabi olanları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Tacirler (Gerçek kişi tacirler, ticaret şirketleri (anonim,
limited…), ticari işletme işleten dernekler gibi)
- Ticari terk eden eski tacirler (İcra ve İflâs Kanunu m. 44/2
hükmüne göre, ticareti terk eden tacirler, ticareti terk ettiklerinin ilânından
itibaren bir yıl içinde iflasa tabi
olmaya devam ederler.)
- Kolektif
şirket ortakları ve komandit şirket ortakları, şirket borçlarından dolayı TTK
m. 238/2 ve 240. hükümleri çerçevesinde iflâsa tâbidir.
- Şartların sağlanması durumunda banka yöneticileri ve
denetçileri (Bankacılık Kanunu m. 110 hükmüne göre, bu kişilerin, kanuna
aykırı karar ve işlemleriyle banka hakkında 71. madde hükümlerinin
uygulanmasına neden olduklarının tespiti halinde, bankaya verdikleri zararlarla
sınırlı olarak bunların şahsi
sorumlulukları yoluna gidilerek, Fon Kurulu kararına istinaden ve Fon'un
talebi üzerine doğrudan şahsen iflâslarına mahkemece karar verilebilecektir.)
İFLAS ORGANLARI NELERDİR?
İflas organları, resmi
iflas organları ve özel iflas
organları olmak üzere ikiye ayrılır.
Resmi iflas organları da, asıl ve tali olmak üzere ikiye
ayrılmakta olup asıl resmi iflas organları; icra dairesi, iflâs dairesi, icra
mahkemesi, asliye ticaret mahkemesi ve Yargıtay'ın ilgili dairesi iken; tali
resmi iflas organları ise, Cumhuriyet Savcılığı ve adalet müfettişleridir.
Özel iflas organları ise, iflas bürosu, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi olarak sayılabilir.