Türk Borçlar Kanunu 219. madde hükmüne göre ayıptan sorumluluk şu şekilde tanımlanmaktadır; ‘’Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.’’
Ayıp kavramı, ayıbın niteliğine göre ikinci el araçlarda açık ve gizli ayıp olmak üzere ikiye ayrılır. Uygulamada satın alınan araçta hangi ayıp türünün bulunduğuna göre farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
AÇIK AYIP: İlk bakışta, aracın teslimi anında gözden geçirme ile anlaşılabilen duyu organları ile tespit edilebilen ayıplardır. Örneğin aracın kapısındaki ve camındaki çizikler, araç koltuklarının yırtık olması açık ayıbı oluşturur.
GİZLİ AYIP: İlk bakışta duyu organları ile anlaşılması mümkün olmayan, zamanla ortaya çıkan ayıplardır. Örneğin aracın motorunun sorunlu olması, aracın vitesinde sorun olması gizli ayıbı oluşturur.
Açık ve gizli ayıplarda ayıbın satıcıya bildirim süreleri ayıbın türüne göre farklılık göstermektedir. Alıcının satın aldığı araçtaki ayıp, gözden geçirme ile tespit edilebilen bir ayıp ise yani açık bir ayıp mevcutsa uygun bir süre içerisinde alıcı bu ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Alıcı bu bildirimi makul bir sürede yapmalıdır. Makul süre dürüstlük kuralları gereğince belirlenir. Eğer ki alıcının satın aldığı araçta gizli ayıp ortaya çıkmış ise, gizli ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekir. Bildirim sürelerine uyulmaması halinde alıcı aracı ayıplarıyla birlikte kabul etmiş sayılır ve ayıptan doğan haklarını kaybeder.
Ayıpların satıcıya ihbar edildiğinin ispat yükümlülüğü alıcı taraftadır. Bu nedenle noter kanalıyla ihtarname çekmek ya da iadeli taahhütlü mektup aracılığıyla ayıp bildiriminde bulunmak alıcı tarafa ispat kolaylığı sağlayacaktır.
Türk Borçlar Kanunu 222. madde hükmüne göre alıcının bildiği ayıplar düzenlenmiş olup şu şekildedir; ‘’Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.’’ Yani araç satışı gerçekleşmeden önce alıcının fark ettiği ve kabul ettiği veya satıcının bildirdiği ayıpları alıcının bilmesi durumlarında satıcının ayıptan kaynaklı sorumluluğu söz konusu olmaz. Uygulamada ikinci el araçların piyasa değerinin altında bir fiyatla satılmış olması mevcut ayıbın alıcı tarafından kabul edildiği anlamına gelmemektedir. Bu halde de ispat külfeti yine satıcıdadır. Uygulamada sorun yaşamamak için mevcut ayıpların taraflarca yazılı olarak belgelendirilmesini doğma ihtimali olan uyuşmazlıkların önüne geçebilmeniz adına tavsiye ederiz.
İKİNCİ EL AYIPLI ARAÇLARDA ALICININ SEÇİMLİK HAKLARI
Türk Borçlar Kanunu 227. madde hükmüne göre;
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı her zaman saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.