İşçi ile işverenin mevcut olan iş
akdini sözleşme özgürlüğü kapsamında karşılıklı anlaşarak sona erdirmek
amacıyla yapmış oldukları yeni sözleşmeye, ikale
sözleşmesi denir.
İkale sözleşmesi kanunda
düzenlenen sözleşmeler arasında yer almamaktadır. Bu sebeple sözleşme
serbestisi kapsamında taraflar iradelerine uygun düşecek şekilde ikale
sözleşmesi akdedebilirler. Sözleşme
serbestisi ilkesi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası madde 48 hükmünde düzenleme altına
alınmış olup ikale sözleşmesi de bu kapsamda değerlendirilecektir. Mezkûr hükme göre; “Herkes dilediği alanda
çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir”.
Kelime olarak ikale, ‘’bozma’’ manasına
gelmektedir. Bu sebeptendir ki ikale sözleşmesi, Yargıtay tarafından ‘’bozma sözleşmesi’’ olarak adlandırılmış
olup şu şekilde ifade edilmiştir; ‘’Bozma sözleşmesi (ikale) yasalarımızda
düzenlenmiş değildir. Sözleşme özgürlüğünün bir sonucu olarak daha önce kabul
edilen bir hukuki ilişkinin, sözleşmenin taraflarınca sona erdirilmesi
mümkündür. Sözleşmenin, doğal yollar dışında tarafların ortak iradesiyle sona
erdirilmesi yönündeki işlem ikale olarak adlandırılır” (Yargıtay 9.
H.D. 2014/4402 Esas 2014/17521 Karar 29.05.2014 Tarih).
İKALE SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK ŞARTLARI NELERDİR?
İkale sözleşmesi kanunla
düzenlenmediğinden geçerlilik şartları
Türk Borçlar Kanunu ile düzenlenen geçerliliğe dair genel hükümlere tabidir.
Yine Yargıtay uygulamaları doğrultusunda ikale sözleşmesinin geçerlilik
şartlarını şu şekilde sayabiliriz;
Türk Borçlar Kanununda yer alan;
hata, hile ve ikrah gibi irade bozukluğu
hallerinde ikale sözleşmesinin geçersiz olduğu ileri sürülerek iptal
edilebilir.
İkale sözleşmesinin geçerliliği şekle tabi olmadığından, şekil şartı
sağlanmadığı iddia edilerek sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemeyecektir. İşçi
ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesi yazılı veya sözlü olduğu
fark etmeksizin geçerli olacaktır.
İş hukuku kapsamında düzenlenen
ikale sözleşmesinde işçi yararına yorum
ilkesi öncelenecektir. Yargıtay tarafından makul yarar kriteri aranmaktadır. Bozma sözleşmesi yapma konusunda icapta
bulunanın makul bir yararının olması gerekir. İş hukukunda makul yarar ölçütü,
bozma sözleşmesi yapma konusunda icabın işçiden gelmesi ile işverenden gelmesi
ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak ele alınmalıdır. Tarafların
iradelerinin sağlıklı olup olmadığı ve işçi lehine yorum ilkesi kapsamında
makul yarar kriteri değerlendirilecektir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2015/27647 Esas,
2016/7838 Karar sayılı ilamında; “İrade fesadı halleri hariç işçiden gelmesi
halinde salt kıdem tazminatının ödenmesi makul yarar için yeterli kabul
edilebilir. Ancak işverenden gelmesi halinde ise kıdem ve ihbar
tazminatı ödenmesi yeterli değildir. En azından işe başlatmama tazminatının
alt sınırı olan 4 aylık ücret tutarında ilave bir ek ödemenin ödenmesi
gerekir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2016/29504 Esas
2017/17925 karar sayılı ilamında; "Tüm bu nedenlerle davacının iş
güvencesinden yararlanmayı bertaraf edecek nitelikte olan bozma sözleşmesi
yapması için makul yararının karşılanması gerektiğinden, icabın işverenden
geldiği anlaşıldığından prim niteliğinde olduğu kabul edilmese dahi üç aylık
brüt ücretin makul yarar olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından ve
işverence yazılı bir fesih bildirim ile fesih sebebi de bildirilmediğinden
ikale ve işverence yapılan fesih geçersiz olup davacının işe iadesine karar
verilmesi gerekirken geçersiz bozma sözleşmesine dayanılarak davanın reddi
hatalıdır." şeklinde belirtilmiştir.
İkale sözleşmesi ile iş akdi
feshedilen işçi, iş güvencesinden yoksun kalacak ve kural olarak ihbar ve kıdem
tazminatına da hak kazanamayacaktır. Aynı zamanda işsizlik sigortasından da
yararlanamayacaktır.
İKALE SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ
Sözleşmelerin geçerliliği,
kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir. İkale sözleşmesi için
de kanunda herhangi bir şekil şartı öngörülmediğinden geçerliliği şekle bağlı
değildir. Bu sebeple ispatı da şekle
bağlı değildir. Taraflar tanık dinletmek de dâhil olmak üzere her türlü delil
ile ikale sözleşmesinin varlığını ispat edebilecektir.
İKALE SÖZLEŞMESİNİN SONUÇLARI
İşveren ile ikale sözleşmesi
imzalayarak iş aksinin sona erdirilmesi halinde işçi; kıdem tazminatı, ihbar
tazminatı gibi tazminatları ile işsizlik
maaşı alamaz ve işe iade davası açamaz. İşçinin ikale sözleşmesini
işverenin baskısı ile imzalaması halinde iş
mahkemelerinde dava açmak suretiyle haklarını talep edebilir. Mahkeme,
taraf iradelerinin
sağlıklı olup olmadığı, ikale sözleşmesi yapma teklifinin kimden geldiği ve
işçi lehine yorum ilkesi kapsamında makul yarar kriterini değerlendirerek somut
olaya göre bir karar verecektir.