Tespit davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ‘’dava
çeşitleri, dava şartları ve ilk itirazlar’’ başlıklı ikinci kısmının, 106. maddesinde
tespit davaları başlığı altında düzenlenmiştir. Tespit davası yoluyla,
mahkemeden, bir hakkın veya hukuki
ilişkinin varlığının ya da yokluğunun
yahut bir belgenin sahte olup
olmadığının belirlenmesi talep edilir. Bu kapsamda açılabilecek tespit
davaları müspet (olumlu) ve menfi (olumsuz)tespit davaları olarak ikiye
ayrılmaktadır.
MENFİ TESPİT DAVASI NEDİR?
Menfi tespit davası, bir hak ya da hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespitini sağlamaya
yönelik açılan davalardır. Menfi tespit davaları ile genel hukuk
yargılamalarında karşılaşılmaktadır. Bununla birlikte icra hukuku kapsamında da
borçlunun para borcu olmadığını tespit ettirmek amacıyla sıklıkla menfi tespit
davası yoluna başvurduğu görülmektedir.
İCRA HUKUKU KAPSAMINDA MENFİ TESPİT DAVASI NEDİR?
Alacaklı tarafından bir icra takibi başlatılmasından önce borçlu,
borçlu olup olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. Bu durumda
borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu kabul
edilmektedir. Borçlu bu davayı kendisine karşı bir icra takibi başlatılmadan
önce veya icra takibi başlatıldıktan sonra da açabilecektir. Burada dikkat
edilmesi gereken husus, alacaklıya takip konusu borcun ödenip ödenmediği
hususudur.
-
Borçlu tarafından icra takibini konu alan borç ödenmemişse menfi tespit davası,
-
Borçlu tarafından icra takibini konu alan borç ödenmişse, aslında
borç olmadığı halde ödenen paranın iadesi amacıyla istirdat davası açılacaktır.
Borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu borcunu ödemen
borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açacaktır. Borçlunun
menfi tespit davasını kazanması halinde aleyhine başlatılan icra takibi iptal
edilecek ve borcu ödemekten kurtulacaktır.
a.
Menfi Tespit Davasının İcra Takibinden Önce Açılması
Menfi tespit davasının icra takibi başlatılmadan önce açılabilmesi
için borçlunun borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının olması aranmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki
borçlu tarafından menfi tespit davasının açılması alacaklı tarafından
başlatılacak icra takibini engellemeyecek ve başlatılması halinde takibi
kendiliğinden durdurmayacaktır. Meğerki borçlu tarafından alacağın %15’inden az olmayan bir teminat yatırılmasın. Teminatın
mahkemeden ihtiyati tedbir istemek suretiyle yatırılması halinde mahkeme icra
takibinin durdurulmasına karar verebilecektir.
İİK madde
72/2 hükmü şu şekildedir;
‘’İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan
mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere
gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati
tedbir kararı verebilir.’’
b.
Menfi Tespit Davasının İcra Takibinden Sonra Açılması
Menfi tespit davası, icra takibi başlatıldıktan sonra da borçlu
tarafından açılabilir. Dava açılırken borçlunun, borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının olması aranmaktadır.
Davanın takipten sonra açılması durumunda ihtiyati tedbir kararı almak ve
teminat yatırmak suretiyle icra takibini durdurmak mümkün değildir. Her ne
kadar takibi durdurmak mümkün değilse de alacağın
%15’inden az olmayan bir teminat yatırıp ihtiyati tedbir kararıyla, takip
sonunda icra veznesine giren paranın
alacaklıya ödenmesinin önüne geçilebilir. Özetle ihtiyati tedbir kararı
almak suretiyle hacze veya satışa engel olunamayacaktır.
Uygulamada, haciz işlemleri yapılmamış veya haciz yapılıp malların
satışı gerçekleşmemişse, borçlu borç miktarını (faizi ve giderlerle birlikte)
depo edip ayrıca %15’ten az olmayan bir teminatı yatırarak mahkemeden ihtiyati
tedbir yoluyla takibin durmasını
talep etmektedir. Mahkemenin ihtiyati tedbir talebini kabul etmesi, haciz
yapılmasına engel olmakta, teminat karşılığında, davanın sonuna kadar para
alacaklıya ödenmemektedir.
İİK madde 72/2 hükmü şu şekildedir;
‘’İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati
tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu
gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı
olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir
yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.’’
MENFİ TESPİT DAVASININ KABULÜNÜN SONUÇLARI NELERDİR?
Borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan ve borçlu olmadığını
konu edilen menfi tespit davasının mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde icra takibi durur ve mahkeme ilamının
kesinleşmesinin akabinde takip iptal
edilir. Eğer dava sürecinde veya öncesinde borçlunun mallarına haciz
konulmuşsa bu hacizler kalkar. Eğer ki malları satılmışsa, satıştan elde edilen
bu bedeller borçluya ödenir. Borçluya haksız ve kötü niyetli icra takibi
başlatan alacaklıya, borçlunun talebi
ile %20’den az olmayan icra inkâr
tazminatına mahkûm edilir.
MENFİ TESPİT DAVASININ REDDİNİN SONUÇLARI NELERDİR?
Borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan ve borçlu olmadığını
konu edilen menfi tespit davasının mahkeme tarafından reddedilmesi halinde borcun varlığı kesin hükümle tespit edilmiş
olur. Bu karar ile daha önce borçlu lehine tedbir kararı verilmişse bu
karar kalkar ve alacaklı icra takibine
devam eder. Borçlu alacaklının alacağını geç almasına sebep olmasından
dolayı alacaklının talebi aranmaksızın
mahkeme tarafından resen %20’den az olmamak
üzere tazminat ödemeye mahkûm edilir.