ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NASIL YAPILIR?

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NASIL YAPILIR?


Ölünceye kadar bakma sözleşmesi bakım borçlusu ve bakım alacaklısı arasında kurulan iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile bakım borçlusu bakım alacaklısına ölene kadar bakma ve onu gözetme borcunu üstlenirken, bakım alacaklısı ise bakım edimine karşılık malvarlığının tamamını ya da bir kısım unsurlarını bakım borçlusuna devretme borcunu üstlenmektedir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere bakım alacaklısının bir gerçek kişi olması zorunluyken bakım borçlusu gerçek veya tüzel kişi olabilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 611-619 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu anlamda genel sözleşme hükümleri geçerli olmakla işbu kanunda da belirtildiği üzere bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır. Bakım alacaklısının edimini ifa etme tarzına göre ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iki türünün bulunduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Hükümden anlaşıldığı üzere, bakım alacaklısı karşı edimini sağlığında bakım borçlusuna ifa edebileceği gibi, bakım borçlusunu mirasçı atayarak ölüme bağlı bir kazandırmayla da taahhüdünü ifa edebilmektedir.

 

1.     Borçlar Hukuku Nitelikli Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

Borçlar hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesi bir borçlar hukuku sözleşmesidir ve sağlar arası bir hukuki işlemdir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı borçlarını sağlığında yerine getirmeyi taahhüt eder ve bakım borçlusunun kendisine hayatı boyunca bakması karşılığında ona malvarlığının tamamını veya malvarlığından bazı değerleri devreder. Borçlar hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Tarafların hak ve yükümlülükleri, sözleşmenin yerine getirilmesi ve sona ermesi gibi tüm hususlara Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.


2.     Miras Hukuku Nitelikli Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

Miras hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısı tarafından miras sözleşmesi ile mirasçı atanması halinde söz konusu olmaktadır. Bakım alacaklısının bakım borçlusunu mirasçı atamasının miras sözleşmesi şeklinde yapılması zorunlu olup, aksi halde mirasçı ataması geçersiz olacaktır. Miras hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesinde bakım alacaklısı bakım borçlusunun bakım borcuna karşılık olarak ölüme bağlı tasarrufta bulunmaktadır. Bu nedenle miras hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ivazlı miras sözleşmelerindendir. Miras hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmesi öncelikle miras hukukunun ilgili hükümlerine tabidir.

 

Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Şekil Şartı

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin resmî vasiyetname şeklinde yapılmaması halinde sözleşme geçersizdir. Hangi tür ölünceye kadar bakma sözleşmesi olursa olsun öngörülen resmi şekle uyulması sözleşmenin geçerli olarak kurulabilmesi için zorunludur. Ölünceye kadar bakma sözleşmesini sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine yetki verilmiş diğer görevliler düzenleyebilir.  Bununla birlikte, şekil kuralına bir istisna getirilmiş ve bu istisnai halde âdi yazılı şekil yeterli görülmüştür. Söz konusu hükme göre, “Sözleşme, Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir.” O halde bakım borçlusunun devlet tarafından tanınmış bir bakım kurumu olması ve sözleşmenin yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılması halinde sözleşme âdi yazılı şekilde yapılarak geçerlilik kazanacaktır. Fakat bu istisna yalnızca borçlar hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmeleri için geçerli olup, bakım borçlusu devlet tarafından tanınmış bir bakım kurumu olsa bile miras hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin miras sözleşmesi şeklinde yapılması gerekmektedir. Ek olarak borçlar hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde bakım alacaklısının edimi bakım kurumuna bir taşınmaz devretmekse, bu durumda da sözleşmenin resmî şekilde yapılması zorunludur.


Bakım Alacaklısına Tanınan Güvence Sağlamaya Yönelik Haklar

Bakım alacaklısı bakım alacağını bakım borçlusu ile anlaşarak ayni veya kişisel teminatlar yoluyla güvence altına alabilir. Ancak bu tür güvence sağlayan haklar sözleşmeye dayandığı için bunların kurulması bakım borçlusunun da bu yönde bir iradesinin bulunmasına bağlıdır. Borçlar hukuku nitelikli ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde ise tarafların hukuki durumları arasındaki dengesizliği gidermek ve bakım alacaklısının korunmasını sağlamak için kanun koyucu TBK’ da karşı edim olarak bir taşınmaz devreden bakım alacaklısına devrettiği taşınmazlar üzerinde kanuni ipotek hakkı tanımıştır. Bu sayede bakım alacaklısı kişisel bir talep hakkından ibaret olan bakım alacağını ayni teminat altına almış olmaktadır. Bakım alacaklısının Türk Borçlar Kanunu’nun 613. maddesi hükmü ile kendisine bahşedilen kanuni ipotek hakkını, taşınmazın mülkiyetinin devrini izleyen üç ay içinde tapu kütüğüne tescil ettirmesi zorunludur. Öngörülen üç aylık hak düşürücü süre, bakım alacaklısının taşınmazının mülkiyetini bakım borçlusuna devrettiği tarihten itibaren başlamaktadır.


Sözleşmenin İptali ve Feshi Yolları

-    Bakım alacaklısı, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yüzünden kanuna göre nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı yükümlülüğünü yerine getirme imkânını kaybediyorsa, bundan yoksun kalanlar sözleşmenin iptalini isteyebilirler.

-   Tarafların edimleri arasında önemli ölçüde oransızlık bulunur ve fazla alan taraf kendisine bağışta bulunulma amacı güdüldüğünü ispat edemezse diğer taraf, altı ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, sözleşmeyi her zaman feshedebilir. Sözleşmenin sona erdirilmesi anına kadar geçen sürede ifa edilmiş edimler, anapara ve faiziyle birlikte değerlendirilerek, denkleştirme sonucunda alacaklı çıkan tarafa geri verilir.

-    Sözleşmeden doğan borçlara aykırı davranılması sebebiyle sözleşmenin devamı çekilmez hâle gelir veya başkaca önemli sebepler sözleşmenin devamını imkânsız hâle getirir ya da aşırı ölçüde güçleştirirse, taraflardan her biri sözleşmeyi önel vermeksizin feshedebilir. Sözleşme bu sebeplerden birine dayanılarak feshedildiği takdirde kusurlu taraf, aldığı şeyi geri verir ve kusursuz tarafa, bu yüzden uğradığı zarara karşılık uygun bir tazminat ödemekle yükümlü olur.

-    Bakım borçlusu ölürse bakım alacaklısı, bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. Bu durumda bakım alacaklısı, bakım borçlusunun iflası hâlinde, iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir paranın kendisine ödenmesini, bakım borçlusunun mirasçılarından isteyebilir.

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp