ORTAK VELAYET NEDİR?
Çocuğun anne ve babasının, velayet hakkının (çocuğun bakım, eğitim, korunma ihtiyaçlarının karşılanması, kişiliğine özen gösterilmesi, çocuğun temsil edilmesi ve mallarının yönetilmesi) kapsamına giren hak, yetki ve yükümlülüklerde ‘’ortak’’ karar alması ve sorumluluğu da ortak paylaşmalarıdır. Ortak velayet, velayet hakkının bölünmesi veya dönüşümlü olarak kullanılması anlamına gelmeyip birlikte kullanılmasını gerektirmektedir.
14 Mart 1985 tarihinde imzalanan "11 numaralı Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 numaralı Protokol", 6684 Sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunarak, 25.03.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe girmiştir.
Ortak velayete ilişkin temel ilkelere Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi EK 7 Numaralı Protokol’ün 5. maddesinde yer verilmektedir. İlgili Protokol’ün “Eşler Arasında Eşitlik” başlıklı
5. maddesinde: “Eşler, evlilik bakımından,
evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve
çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve
sorumluluklar açısından eşittir. Bu madde, devletlerin çocuklar yararına
gereken tedbirleri almalarına engel değildir.” ifadeleri yer
almaktadır. Söz konusu hüküm velayet hakkının evlilik sona erdikten sonra da
evlilik devam ediyormuşçasına birlikte ortak velayet şeklinde kullanılmasını
öngörmektedir. Anayasa’ya göre usulüne uygun şekilde yürürlüğe giren
milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bu sebepledir ki, protokolde yer
alan ve yukarıda bahsetmiş olduğumuz ilgili ortak velayet hükmü hukukumuzda yer
edinmiş olup artık Yargıtay kararlarında ortak velayete ilişkin emsal karar
verilmesiyle de ortak velayet gündeme gelmiştir. Artık aile mahkemeleri de, bu
tarihten itibaren boşanma davalarında koşullarının oluşması halinde ‘’ortak
velayet’’ kararı vermeye başlamıştır.
ORTAK VELAYETİN ŞARTLARI NELERDİR?
1. Velayet kamu düzenine ilişkin
olduğundan “Çocuğun üstün yararı’’ kriteri dikkatle
değerlendirilmelidir.
2. Tarafların ortak velayet konusunda
istekli olmaları gerekmektedir. Ortak velayet gönüllük esasına dayalıdır.
Eşlerin velayetin eşlerden birine verilmesi istemi varsa çekişmelere neden
olacağı için ortak velayet düzenlemesi yapılmamalıdır.
3. İdrak çağındaki müşterek çocuğun
beyanı alınmalı ve bu beyana itibar edilmelidir. Gerekirse uzman görüşüne
başvurulmalıdır.
4. Ortak velayet dahi olsa müşterek
çocuğun kimin yanında kalacağı, diğer tarafla çocuğun kişisel ilişkisinin
belirlenmesi hususunda tarafların ve idrak çağındaki çocuğun görüşü alınıp
gerekiyorsa uzman görüşü de alınarak bir karar verilmeli ve
somutlaştırılmalıdır.
5. Ortak velayete durumunda çocuk için nafaka yükümlülüğü
kalkmadığından müşterek
çocuk için kimin, ne kadar nafaka ödeyeceği de belirlenmelidir.
6. Hâkim ortak velayeti uygun
görmelidir.
7. Ortak velayet çocuğun güvenliği ve üstün yararına aykırı ise velayet eşlerden birine verilmeli, her ikisi de elverişli değilse vasi atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulmalıdır. Nitekim protokol maddesinin son cümlesinde de; “Bu madde, devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarına engel değildir.” ifadeleri kullanılarak, çocuğun menfaatine göre bu durumun değiştirilebileceği öngörülmüştür.
Ortak
velayet, uygulamada daha çok doğası gereği uzlaşma temeliyle ilerleyen
anlaşmalı boşanma davalarında protokole bağlanarak kararlaştırılmaktadır. Lakin
çekişmeli boşanma davası devam ederken ortak velayete karar verilebilmektedir.
BOŞANDIKTAN SONRA ORTAK VELAYET İÇİN DAVA AÇMAK MÜMKÜN MÜ?
Boşandıktan sonra çocuğun velayeti için her zaman velayet davası açılması mümkündür. Boşanma davasında taraflardan birine tek başına verilmiş olan velayet kararından sonra ortak velayet için de dava açılabilecektir.
BOŞANDIKTAN SONRA ORTAK VELAYETİ KALDIRMAK MÜMKÜN MÜ?
Ortak
velayet konusunda verilmiş karar aleyhine de dava açılarak değişiklik
sağlanabilir.
ORTAK VELAYETİN TENFİZİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Türkiye’de yaşayan ancak Türk vatandaşı olmayan yabancılar,
yurtdışında boşandıklarında boşanma kararını veren yabancı mahkeme ülke
kanunları buna müsaade ediyorsa ‘’ortak velayet’’ kararı vermektedir. Bu
kararın Türkiye’de de hüküm ifade etmesi, geçerlilik kazanması için tenfiz
davası açılmalıdır.