Resmi belgede sahtecilik suçunun
meydana gelmesi için resmi bir belge söz konusu olmalıdır. Suçun konusunu
oluşturan belge; yazılı, hukuken değer taşıyan bir içeriğe sahip ve
düzenleyenin kimliğini içerir bir belge olmalıdır. Resmi belgede sahtecilik suçu Türk Ceza Kanunu’nda
sayılan seçimlik hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi suretiyle kasten
işlenebilen bir suçtur. Resmi belgede
sahtecilik özel belgede sahtecilikten farklı olarak
sahteliği söz konusu olan belgenin, gerçeğini düzenleme yetkisinin resmi
memurda olduğu belgeler açısından mümkün olabilir. Suçun oluşması için belgenin
kullanılmış olması şartı bulunmamakla birlikte gerçeğe aykırı olarak aldatıcı
özelliklere haiz bir belge oluşturulması gerekmektedir. Bu suç ile korunan
hukuki yarar kamu güvenidir. Bundan dolayı resmi belgede sahtecilik suçu her ne kadar bir kişi
ya da kişiler aleyhine işlense de suçun mağduru devlet olarak kabul edilir.
Belgeye resmi
nitelik kazandıran unsurları ise şu şekilde sıralayabiliriz;
-
Kamu görevlisi tarafından düzenlenmesi
-
Kamu görevlisinin görevi gereği düzenlenmesi
-
Mevzuatında öngörülen usul ve şekil kurallarına uyulması
Bu suçun oluşabilmesi için resmi belgenin kamu görevlisinin görevi
gereği düzenlediği bir belge olması gerekmektedir. Dolayısıyla bir kamu
görevlisinin görevinden bağımsız olarak düzenlemiş olduğu belge resmi belgede sahtecilik suçunu
oluşturmaz. Bu özellikleri ihtiva eden resmi belgenin bir zarara sebebiyet
verme olasılığının da bulunması gerekmektedir. Bunun sonucu olarak söz konusu
sahtecilik eylemi nedeniyle somut bir zarar meydana gelmesi zorunlu değildir
ancak zarar vermeye elverişli olması gerekir. Zarar vermeye elverişli olmayan
belge bu suçun konusunu oluşturmaz.
Son olarak resmi
belgede sahtecilik suçunun konusu olan belgenin aldatıcı nitelikte olması
aranır. Objektif ölçüt uyarınca belgedeki sahteciliğin birçok kişiyi
kandırabilecek nitelikte olması aranır. Belgenin sahte olduğunun açıkça
anlaşıldığı durumlarda aldatıcılıktan bahsedilemez.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Türk Ceza Kanunu madde 204’de düzenlenmektedir:
“Bir resmî
belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak
şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Görevi gereği
düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek
bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak
belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan
sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Resmî
belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge
niteliğinde olması hâlinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.”
Resmi belgede sahtecilik suçu
kanun hükmünden de açıkça anlaşıldığı üzere üç farklı seçimlik hareket ile
gerçekleştirilebilmektedir. Bu seçimlik hareketler:
Resmi belgede sahtecilik suçu
kamu güvenine karşı işlenen suçlardan olması dolayısıyla şikâyete tabi
değildir. Bu nedenle şikâyet süresi de yoktur. Ancak maddenin ilk fıkrasında
düzenlenen suçun basit hali için 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresi, ikinci
ve üçüncü fıkralarda düzenlenen suçun nitelikli halleri için ise 15 yıllık dava
zamanaşımı süresi geçerlidir. Suçun işlenmesinden itibaren resmi belgede sahtecilik suçu 8/15
yıl içinde şikâyet edilmediği takdirde soruşturma yapılamaz.
Görevli
ve Yetkili Mahkeme
Resmî belgede sahtecilik suçunda görevli mahkeme kural
olarak asliye ceza mahkemesidir.
Resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde
ise görevli mahkeme ağır ceza
mahkemesi olacaktır. Resmi belgede sahtecilik suçunda yetkili
mahkeme ise suçun işlendiği yer mahkemesidir.