ŞİKAYET HAKKI NEDİR?

ŞİKAYET HAKKI NEDİR?


Şikâyet hakkı, bir suçun mağduru olmuş veya suçtan zarar görmüş olan kişinin, bu suçun adli makamlar tarafından araştırılarak cezalandırılmasını isteme hakkıdır. Soruşturulması veya kovuşturulması şikâyete bağlı olan suçlar kanunda açıkça belirtilmiştir. Bu suçların takibi için şikâyet hakkının şikayetçi (müşteki) tarafından süresi içerisinde kullanılması gerekir. Kural olarak savcılık veya polisin şikâyete tabi suçlarda kendiliğinden soruşturma başlatma yetkisi yoktur.  Şikayetçi (müşteki), gerçek kişi olabileceği gibi şirket, vakıf, dernek vb. gibi bir tüzel kişi de olabilir. Şikayet hakkı, suçun mağduru veya suçtan zarar gören kişi olan şikayetçi tarafından bizzat kullanılmalıdır.

ŞİKAYET HAKKI NASIL KULLANILIR?

Şikayetçi, şikâyet hakkını süresi içerisinde;

-Bulunulan il veya ilçedeki Cumhuriyet Başsavcılığına,

-Kolluk makamlarına (polis veya jandarma),

-Valilik, kaymakamlık veya mahkemeye,

-Yurt dışında işlenen ve Türkiye’ de takibi gereken suçlarda Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına,

-Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine bildirerek kullanmalıdır. Şikâyet hakkı dilekçe ile yazılı olarak kullanılabileceği gibi, bir tutanağa geçirilmek kaydı suretiyle sözlü şekilde de kullanılabilir. Ayrıca varsa şikâyeti destekleyecek deliller de bildirilmelidir.

ŞİKAYET HAKKI SÜRESİ NE KADAR?

Türk Ceza Kanunu kapsamında kimi suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı iken, kimi suçlarda soruşturma ve kovuşturmaya başlanabilmesi için, şikâyet aranmamaktadır. Takibi şikâyete bağlı suçlarda şikâyet hakkının kullanılması hak düşürücü süreye bağlıdır. Bunun için suç konusu fiilin ve failin bilinmesi gerekir. Şikâyet süresi, mağdurun ‘fiil’ ve ‘faili’ öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Altı aylık süre hak düşürücü süredir. Yani bu süre içinde şikâyet hakkı kullanılmazsa hak kaybı olur ve artık şikâyette bulunulamaz. Fiil ve fail farklı zamanlarda öğrenilmişse son öğrenme tarihinde süre başlar.

Örneğin, 26.01.2021 tarihinde aleyhine mala zarar verme suçu işlenen bir mağdur, malına verilen zararı aynı tarihte öğrenmiş, fakat suçu işleyen failin kimliğini 4 ay sonra 26.04.2021 tarihinde öğrenmişse, şikayetçi olmak istediğinde şikâyet süresi 26.04.2021 tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süreye tabi olacaktır.

Eğer fiil ve fail geç öğrenilmişse ve suçun cezalandırılması için kanunda belirlenen zamanaşımı süresi dolmuşsa da şikâyette bulunma hakkı düşer. Mesela bir suç için kanunda 10 yıllık zamanaşımı belirlenmişse ve bu süre dolduktan sonra fiil ve fail öğrenilmişse artık şikâyette bulunulamaz.

Müşteki birden fazla ise müştekilerden biri şikâyet süresini kaçırsa bile, şikâyet süresini kaçırmayan diğer müştekilerin şikâyet hakkı düşmez, her zaman şikayetçi olabilirler (TCK md. 73/3). Şikâyet hakkı sahiplerinin her biri için 6 aylık hak düşürücü süre, kendileri açısından fiili ve failin kim olduğunu bildikleri veya öğrendikleri günden itibaren hesaplanacaktır. 

ŞİKAYETTEN VAZGEÇME NEDİR?

Şikâyetten vazgeçme, şikâyet hakkını kullanan mağdur veya suçtan zarar gören kişinin, soruşturma aşamasında ve kararın kesinleşmesine kadar olan yargılamanın her aşamasında şikayetini geri çekmesidir. Şikâyetten vazgeçme hakkının, takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından soruşturma aşamasında kullanılması soruşturmayı ortadan kaldırırken; kovuşturma yani, yargılama aşamasında şikâyetten vazgeçme hakkının kullanılması ceza davasını düşürür. Şikâyetten vazgeçme, Cumhuriyet Savcılığı ve mahkeme veya hâkim gibi yargı organları huzurunda olabileceği gibi, zabıta makamları veya noter gibi makamlar huzurunda da olabilir (CMK md. 158/1-2).

Takibi şikâyete bağlı bir suç dışında savcılığın kendiliğinden harekete geçmesini gerektirecek bir suç hakkındaki şikâyetten vazgeçilse de kamu davası devam edecektir.  Hükmün kesinleşmesinden sonra şikâyetten vazgeçme beyanında bulunulması, cezanın infazına engel olmayacaktır. Eğer takibi şikâyete bağlı olan suç konusu fiil birden fazla kişi tarafından işlenmişse bir kişi hakkında şikâyetten vazgeçilmesi diğer failleri de olumlu etkileyecektir. Takibi şikâyete bağlı suçlarda şikâyetten vazgeçmeden vazgeçme hukuken mümkün değildir. Yani tekrar aynı fiille ilgili şikayetçi olunamaz. Şikâyetten vazgeçmenin etkilerini doğurabilmesi için failin bunu kabul etmesi gerekir. Ancak, fail şikâyetten vazgeçme beyanını kabul etmek zorunda değildir, dilerse yargılamaya devam olunmasını isteyebilir. Yargılama neticesinde beraat kararı değil de mahkûmiyet kararı (hapis veya adli para cezası) verilmesi gerekiyorsa, fail hakkında mahkûmiyet kararı verilmez. Mahkûmiyet yerine şikâyetten vazgeçme nedeniyle ceza davasının düşürülmesine karar verilir.

ŞİKAYETTEN VAZGEÇME TAZMİNAT DAVASI AÇILMASINI ETKİLER Mİ?

Şikâyetten vazgeçme beyanı, şikayetçinin tazminat davası açma hakkını ortadan kaldırmayacaktır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesi’nin 7. bendinde açıkça belirtildiği üzere; tazminat davası açma hakkı, şikâyetçi olunmadığı beyanına ek olarak ayrıca ve açıkça “maddi ve manevi tazminat istenmediği ve bu şahsi haklardan vazgeçildiği” beyan edildiği takdirde ortadan kalkar.

 

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp