TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

Bir ticari işletmenin, hak ve borçlarıyla birlikte başka bir kişiye devredilmesine ticari işletmenin devri denilmektedir.

Ticari işletmenin devrini düzenleyen hükümlerden biri, TTK m. 11/3 hükmüdür. Bu hükme göre, ticari işletmenin devri, bir bütün halinde ve devamlılığı sağlayacak biçimde gerçekleşebilir. Bu hüküm, yalnızca devir bakımından değil, işletmenin bütününü konu alan hasılat kirası, intifa hakkı tesisi vb. gibi işlemlerde de uygulanır. İşletmelerin devrine ilişkin bir diğer hüküm ise, TBK m. 202 hükmüdür. Ancak TBK m. 202 hükmü yalnızca ticari işletmelerin devrine değil, diğer tüm işletmeler bakımından da uygulanması gereken bir hükümdür.

 TİCARİ İŞLETMENİN DEVREDİLEBİLMESİ İÇİN ŞARTLAR NELERDİR?

Bir ticari işletmenin devredilebilmesi için;

- Aktif ve pasiflerin birlikte devredilmesi,

- Yazılı bir devir sözleşmesinin yapılması,

- Yapılan devir sözleşmesinin tescil edilmesi

- Rekabet Kurulu’nun izninin gerektiği durumlarda iznin alınması ve

- Ticari işletmenin devrine konu malvarlıkları bakımından devre engel bir durumun olmaması (konkordato gibi) gerekir.

 

TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ SÖZLEŞMESİ NASIL YAPILMALIDIR?

Ticari işletmenin devri, her şeyden önce bir devir sözleşmesi ile yapılır. TTK m. 11/3 hükmüne göre, ticari işletmenin devrine ilişkin bu sözleşmenin, yazılı olarak yapılması zorunludur. Aynı zamanda bu sözleşmenin, ticaret siciline tescil edilmesi ve ilan edilmesi de gerekir. Söz konusu yazılılık şartı bir geçerlilik şartı olup bu şekle uymaksızın yapılan ticari işletmenin devri sözleşmesi geçersiz sayılacaktır.

Bu sözleşme ile ticari işletmede bulunan malvarlıklarının ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün halinde devri mümkündür. Dolayısıyla ayrı sicilde tutulması gereken taşınmazların, motorlu taşıtların vb. ayrı ayrı ilgili sicile tescil edilmesine gerek olmaksızın ticari işletmenin devredilebilmesi mümkündür. Ancak farklı sicillere tescil edilmesi gerekli bu malvarlıklarının, iyiniyetli üçüncü kişilerin kazanımını engellemek adına ilgili sicile de tescil edilmesi gerekebilir.

 

TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİNİN KAPSAMI NEDİR?

TTK m. 11/3 hükmüne göre, ticari iletmenin devrine işletmenin malvarlığına dâhil olan tüm unsurlar girer. Dolayısıyla ticari işletmeye ait olan; alet, araç, motorlu taşıt araçları ve taşınmazlar gibi maddi unsurlar ile ticaret unvanı, işletme adı, fikri sınai haklar, ticari itibar ve müşteri çevresi gibi maddi olmayan malvarlığı unsurlarının, işletmenin devri ile devredilebilmesi mümkündür.

 

TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ KAPSAMI DIŞINDA TUTULMAK İSTENEN MALLARIN DEVİR KAPSAMI DIŞINDA TUTULABİLMESİ MÜMKÜN MÜDÜR? MÜMKÜNSE BUNUN BİR SINIR VAR MIDIR YOKSA HER MALVARLIĞI DEVİR KAPSAMININ DIŞINDA TUTULABİLİR Mİ?

Devreden, işletmesine ait bazı malvarlığı unsurlarını devretmek istemeyebilir. Bu durum için TTK m. 11/3 hükmü,  bu malvarlığı unsurlarından bazılarının tarafların anlaşarak devir sözleşmesinin kapsamı dışında tutulabilmesi mümkündür. Dolayısıyla ticari işletmenin tüm malvarlığı unsurlarının devir sözleşmesi kapsamında olması kuralsa da, bunun aksini taraflar belirleyebilecek olup kapsam dışında bırakılacak malvarlığı unsurları da sınırsız değildir. TTK m. 11/3 hükmünde, tarafların anlaşarak devir sözleşmesinin kapsamı dışında tutabilecekleri malvarlığı unsurları zikredilmiştir. Buna göre;

- Duran malvarlığının,

- İşletme değerinin,

- Kiracılık hakkının,

- Ticaret unvanının ve diğer fikri mülkiyet haklarının ve

- Sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarının, devir sözleşmesi kapsamı dışında tutulabilmesi mümkündür.

Ancak, devir sözleşmesi kapsamının dışında bırakılan unsurlar sebebiyle, ticari işletmenin varlığını sürdüremez hale gelmemesi gerekir. Dolayısıyla işletmenin varlığını sürdürebildiği kadar yukarıda zikredilen unsurlar tarafların anlaşmasıyla devir sözleşmesinin kapsamı dışında tutulabilecektir.

Anlaşılacağı üzere, aktiflerin bazılarının kapsam dışında bırakılabilmesi bazı sınırlar ile mümkündür. Bununla birlikte pasiflerin devri, kapsam dışında bırakılamaz. Böylece alacaklılar korunmaya çalışılmaktadır.

 

ALACAKLILAR, TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİNDEN SONRA DA BORÇLARINI TAHSİL EDEBİLMEK İÇİN DEVREDENE BAŞVURABİLİR Mİ?

Ticari işletmenin devriyle, işletmenin borçları da devralana geçer. Ancak, bu devredenin sorumluluktan tamamen kurtulduğu anlamına gelmez. TBK m. 202 hükmüne göre, ticari işletmenin devri, ticaret siciline tescil edildikten sonra da devralanın yanı sıra devreden de, borçlardan bir süre borçlu olur ve müteselsil borçluluk gündeme gelir.

Devredenin devralan ile borçlardan müteselsilen borçlu olduğu süre ise, tescilden sonra en az iki yıldır. Bu sürenin bitişi ile devreden borçlardan kurtulurken, devralanın sorumluluğu zamanaşımı sona erene kadar devam edecektir.

 

TİCARİ İŞLETMENİN DEVREDİLMESİNİN SONUÇLARI NELERDİR?

Devreden, devralana karşı rekabet etmeme yükümlülüğü altına girer. Devreden başkaca bir ticari işletme işletmiyorsa tacir sıfatını yitirir. Ancak buna rağmen 1 yıl boyunca iflasa tabi olur.

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp