TÜRK BORÇLAR HUKUKUNDA ‘’TAKAS’’ KAVRAMININ HUKUKİ NİTELİĞİ

TÜRK BORÇLAR HUKUKUNDA ‘’TAKAS’’ KAVRAMININ HUKUKİ NİTELİĞİ

Borçlar Kanunu’nun 139. madde hükmü uyarınca, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya konuları itibari ile özdeş olan malı birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise taraflardan her biri borcunu alacağı ile takas edebilir.

Takas hakkı tek taraflı irade açıklaması ile kullanabilir. Takas bu niteliği itibariyle bozucu yenilik doğuran bir haktır. Takas işlemi neticesinde her iki borç da az olanı oranında sona erecektir. Bu özelliği ile takas borcu sona erdiren nedenlerden biri olarak kabul edilmektedir. Takas ile sona erdirilmek istenen şey bir borç olabileceği gibi bir hak veya hukuki ilişkide olabilir. Bunun için takasın tespiti veya bir dava ile sürülmesi gerekmez. Salt takas beyanının karşı tarafa yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir.

TAKAS ŞEKLE TABİ MİDİR?

Takasa konu alacak, geçerlilik şekline bağlı bir hukuksal işlem olsa bile takas iradesinin açıklanması şekle bağlı değildir. (Kılıçoğlu, s. 843; Hâluk N. Nomer, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Gözden Geçirilmiş, Genişletilmiş 15. Baskı, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2017, s. 418).

TAKASIN İLERİ SÜRÜLEBİLMESİNİN ŞARTLARI NEDİR?

Takasın ileri sürülmesi için zorunlu unsurların bulunması gerekir. Şöyle ki;

-          İki ayrı kişi, karşılıklı olarak birbirlerinden alacaklı olmalıdır.

-          Takasa konu alacak muaccel olmalıdır. (Henüz doğmamış veya takas anında sone ermiş alacaklar takas edilemez.)

-          Takas edilecek alacaklar aynı tür ve nitelikte olmalıdır. (Hakkın kullanıldığı anda olması gerekir.)

 

TAKAS NASIL İLERİ SÜRÜLÜR?

Takas tek taraflı bir bozucu yenilik doğuran haktır. Hakkın kullanılabilmesi için öncelikle alacağın muaccel olması ve takasın şartlarının bulunması gerekir. Bu şartların sağlanması halinde karşı tarafa, irade beyanının yöneltilmesiyle takas hakkı kullanılabilecektir.

 

TAKAS İŞLEMİNİN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN ALACAKLININ RIZASI ARANIR MI?

Takas işleminin gerçekleşmesi bozucu yenilik doğuran bir hak olup takasa yönelik irade beyanının karşı tarafa yöneltilmesi yeterlidir. Ancak istisnai bazı durumlarda kanun koyucu, takas işlemi için alacaklının rızasının da olmasını aramıştır. Bu husus TBK madde 144 hükmü ile düzenlenmiştir.

Şöyle ki aşağıda yer alan alacaklar takas haklarının doğumundan sonra, ancak alacaklıların rızasıyla takas edilebilir:

-          Tevdi edilmiş eşyanın geri verilmesine veya bedeline ilişkin alacaklar,

-          Haksız olarak alınmış veya aldatma sonucunda alıkonulmuş eşyanın geri verilmesine veya bedeline ilişkin alacaklar,

-          Nafaka ve işçi ücreti gibi, borçlunun ve ailesinin bakımı için zorunlu olup, özel niteliği gereği, doğrudan alacaklıya verilmesi gereken alacaklar.

 

TAKAS HAKKINDAN FERAGAT EDİLEBİLİR Mİ?

Borçlunun takas hakkından önceden feragat edebileceği TBK madde 145 hükmü ile düzenlenmiştir. Borç ilişkisi kurulurken ya da daha sonrasında borçlu, diğer tarafın alacak talebine karşı takas hakkını ileri sürmeyeceğini taahhüt edebilir. Meğerki takastan feragat kanun hükmü ile yasaklanmış olmasın.

SON EKLENEN MAKALELER
İyzico
Whatsapp